SABAL PALMİYESİ üçlüsü
Sabal palmiyesi üçlüsü, sanatçı Jacqui Pestell, Işık Güner ve Sarah Roberts’ın ortak bir çalışmasıdır. Daha sonra Sharon Tingey boya dolu fırçası ile ekibe katıldı!
Sabal Palmiyesi Edinburgh Botanik Bahçesi tropik palmiye evinde hala ayakta dururken, kesilmeden hemen önce, yapraklarını ve meyvelerini olabildiğince yakından gözlemleyip, suluboya eskiz çalışmalarını yaptık. Ayrıca, dev palmiyenin tüm ihtişamını seranın tam ortasında tek başına ayakta dururken gerçekten hissettik. Sanırım bu, daha şimdi tamamladığımız resimlerin ilk temel fikirlerini ortaya atmıştır.
Bu eskiz çalışmaları, Eylül 2021'de bu devasa ağaç hala ayaktayken hazırlandı. O zaman, Bermuda’nın kırmızı listede nesli tükenmekte olan türü Sabal bermudana olarak etiketliydi. Daha sonra Dr Axel Dalberg Poulsen tarafından Sabal mexicana olarak yeniden adlandırıldı. Yani artık tehlikede olmadığını bildiğimiz bir tür kategorisine girdi!
RBGE, Tropik Serası 2022
Sabal palmiyesi üçlüsü, sanatçı Jacqui Pestell, Işık Güner ve Sarah Roberts’ın ortak bir çalışmasıdır. Daha sonra Sharon Tingey boya dolu fırçası ile ekibe katıldı! Bitki resimleri hazırlarken üç ressamın aynı resim üzerinde çalışması, benzersiz bir yöntemdir, hatta pek de örneği yoktur. Birbirimizin yaptığı her fırça darbesinin, her boyanın üstüne diğerimiz korkusuzca bir katman boya daha atabiliyor. Her sanatçının farklı tarzları, çalışma stilleri birbirine karışarak yepyeni bir stil ortaya çıkıyor böylelikle.
Bu projenin belkide en keyifli, anlamlı olan kısmı bu resimleri Sabal Palmiyesinin yaşadığı Tropik serada yapıyor olmamızdır. Böylesine büyülü bir mekanı kendi atölyemiz olarak kullanmak ve 180 yıldır burada yaşamış, büyümüş bu palmiyeyi resmetmek, hikayeyi tamamlayan belkide en önemli noktalardan biri oldu. Sabal Palmiyesi'nin evinde artık var olmayan Sabal Palmiyesini resmetmek bir ayrıcalıktır.
Hazırladığımız eskiz çalışmaları ve fikirlerimizin yanı sıra birçok fotoğrafı, farklı görselleri bir arada kullanarak, çizimlerimizi detaylandırdık ve bu üç parça resim için mükemmel kompozisyonları yapabildik.
Artık var olmayan bu fantastik ağacı tekrar hayata getirmek için önümüzde duran 2,5 metre boyundaki bembeyaz devasa kağıdın, katmanlarca suluboya ile boyanması, detaylarının incecik fırçalarla yapılması gerekecekti. Başlangıçta, Sabal Palmiye üçlüsünü resmetme fikri gözümüzü biraz korkuttu.
İlk resmimiz palmiyenin dev yaprağıydı. Birebir ölçülerde resmetmeye çalıştığımız bu tek yaprağın kompleks yapısını anlamak bir hayli zamanımızı aldı. Merkezde muntazam bir şekilde birleşen ve her biri uçlara ayrılarak tepede kıvrılan çok sayıda damarı vardı bu yaprağın. Bu karmaşık ve muntazam geometrik yaprak yapısını gerçekçi ve doğru bir şekilde resmetmeye çalışmak sandığımızdan çok daha zor oldu ve bir hayli zaman aldı. Rengini doğru yakalayabilmek için ise yeşil, gri ve mavi boyaları kat kat boyamamız gerekti. Puslu mavi gri tonlar yalnızca başlangıçtı. Paletimizde harika soluk tozlu griler, mavilerden yeşilimsi grilere kadar bir çok renk vardı.
İkinci resim olan ağacın genel görünüşünü resmederken, ağacın gerçek boyutunu 7 katı küçültülmüş bir kağıt parçası üzerinde çizmek yine sandığımızdan daha zor oldu. Yaklaşık 17 metre boyunda olan ağacın ihtişamını tarif etmek kolay bir iş değildi. Ağaca aşağıdan bakan uygun açıyı görmemiz, doğru perspektifi yakalamamız gerekti. Farklı yönlere doğru büyüyen ve üst üste gelen yaprakları resmetmek son derece zevkli bir o kadar da zordu. Önde, yanda ve arkada ne olduğunu gerçekten görmeliydik. Arka planda kalan yapraklar için soluk tonları kullanarak resme biraz derinlik kazandırmaya çalıştık ve bu, tam ortada bulunan meyveleri de ortaya çıkardı. Yaklaşık iki metre boyunda çizdiğimiz gövde yine o kadar çok boya gerektirdi ki, bir an hiç bitmeyecek sandık. Gövdenin tam perspektifini yakalamak için resim bittikten sonra ilk çizimimizi biraz değiştirmemiz bile gerekti.
Ağacın dev gibi bir dal üzerinde dizilmiş sayısızca küçük konik şeklindeki meyvesi üçüncü resmimiz oldu. Bu sefer kolay olacağını düşündük, çünkü düz çizgiler yoktu, karmaşık bir şekli yoktu ama milyonlarca küçük meyve ile doluydu ve her bir meyve birbirinden farklı renklerle bezenmişti. Mor maviden küf yeşili grilere ve güzel kahverengilere kadar hepsi bu dallarda asılıydı. Bu büyüklü küçüklü dalların ana dala bağlandığına ve doğru yerden geldiğine emin olmamız gerekiyordu. İhtiyacımız olan doğru açıyı ve doğru görüntüleri elde etmek, detayları görüp resmedilmek için birçok fotoğrafı bir araya getirdik. Yaptığımız bu son resim gerçekten keyifliydi ve her bir renk muhteşemdi.
Sonunda öyle ya da böyle, yaprak ve meyve resmini birebir ölçülerde, ağacı da yedi kat küçülterek 240 x 120 cm boyundaki kağıtlara suluboya olarak, 3 hafta içinde (!) resmettik. Her bir resmin farklı zorlukları, farklı keyifleri oldu.
RBGE arşivi için, Sabal mexicana’nın 180 yılı aşkın bir süredir yaşadığı Tropik Palmiye evini stüdyomuz yapmak ve resimlerini burada tamamlamak bir ayrıcalıktı. Bu projenin hazzı resimler kadar büyüktür.