MEKSİKA'NIN ÖZETİ

Eğitmenliğini yaptığım bitki resim atölyesi, muhteşem Meksika kenti San Miguel de Allende'de tamamlandı. Meksika benim için yeni bir istikamet ve yeni maceralar demek. Muhteşemdi ve birçok güzel anı ile geri dönüyorum.

Bu atölye/tur, ‘School of Botanical Art and Illustrations’, Denver Botanik Bahçesi tarafından düzenlenmiştir. Mervi Hjelmroos-Koski, botanikçi ve Denver Botanik Bahçesi’ndeki bütün bitki resim kurlarını organize eden kişi, beni Meksika'da bu yıl ki etkinliğe ders vermeye davet etti. Tabii ki hemen evet dedim. Sadece okulun düzenlediği atölye çalışmalarının ne kadar başarılı olduğunu bildiğim için değil, aynı zamanda burada Meksika’dan bahsediyorduk! Daha önce hiç bulunmadığım bir yer (ne ayıp!), ve Meksika, doğası, insanları, kültürü hakkında her zaman iyi şeyler duyduğum bir ülke oldu. Capacanlı bir ülke! Ve ilk bulunduğum andan son ana kadar bu canlılığı iliklerime kadar hissettim. Etrafa hakim inanılmaz bir enerji var, herkes gülümsüyor, herkes mutlu görünüyor (!) ve genellikle böyle bir toplulukta mutlu olmanız kaçınılmazdır, kronik depresif değilseniz tabii.

Ülkeyi biraz daha fazla görmek için dersler başlamadan biraz daha önce Meksika'ya gittim. Çalışmak için yeni bir yere gideceksem, biraz daha fazlasını görmek için, işten biraz önce veya sonra gitmeyi tercih ediyorum, benim için yeni olan bu toprakları biraz daha hissetmek için. Mexico City ve Yucatan Yarımadası'nı ziyaret etme şansım oldu. Şimdi, burada işten ayrı anılarımı anlatmayacağım, ama genel olarak harikaydı. Bu ülke hakkındaki ilk gözlemim - capacanlı. Asıl ilgi alanım aslında Oaxaca bölgesi, ancak Oaxaca'ya gitmek için yeterli zamanım ya da enerjim yoktu. Bir dahaki sefere umarım. Yeni yerlere gidip, kendi deneyimlerimi gözlemlerimi edindikten, güzel insanlarla tanıştıktan sonra, çalışma zamanı gelmişti, ve San Miguel de Allende'ye doğru yol almaya başladım.

San Miguel de Allende, Unesco Dünya Mirası olarak belirlenmiş bir şehir. Bahsettiğim canlılık burda kat ve kat daha fazla. Şehir, inanılmaz duvar resimleri ile kaplı, festivali, müziği, tarihi ve insanları… masal. Ve tabii kliseleri, ve kliseleri. Bütün şehir sürekli parti havasında, ve havai fişekler gün doğumu ile başlıyor ve bitmiyor. 

Doğrudan, atölyemizi gerçekleştireceğimiz, San Miguel’in kalbinde yer alan ‘Posada Corazon’ a vardım. Cennet’e yani. Burada evlerin çoğu dışarıdan sadece bir duvar gibi görünüyor, ama duvarın kapısından içeri girdiğinizde, bir avluya giriyorsunuz ki gerçekten cennet olarak adlandırabilirsiniz.

Cennete vardığımda, herkes zaten ordaydı ve derslere, gezmeye, yemeye, içmeye hazırdı. Geri kalan bütün zamanımızı resim yaparak, ve tur rehberimiz, aşırı keyifli Alberto ile, San Miguel’i ve çevresini gezip görerek geçirdik.

Benim burada ki ilk sabahım biraz heyecanlı başladı. Çok erken kalktım ve ayağa kalkar kalkmaz akrep soktu. Ne acı ama! Ayağımı ısırdı ve anında şişti. Acıyı tarif edemem, yüzüm şekilden şekle girdi sanırım o ara. Kahvaltımızı hazırlayan bayan odama bir sarımsakla geldi:) ve ısırıldığı yere biraz sarımsak sürdü. Sarımsakları severim, her derde deva, vampirlerin bile başa çıkamadıkları! Sonuç olarak, akrep zehirli değildi, ancak sanırım zehiri güçlüydü, çünkü ayağım şişti, ve hala şiş! Ama işte ölmedim, alerji olmadı, burdayım. Meksikalıların dediği gibi, eğer bir akrep sizi öldürmezse, sizi güçlendirir. Şimdi daha güçlüyüm.

Biraz akrep paniğinden sonra gün başladı ve turumuz büyük bir keyifle devam etti. El Charco Botanik Bahçeleri'ni gezdik ve Avustralyalı kökleri olan rehberimiz Michael ile bir sürü kır çiçeğini tanıdık, öğrendik. Ve resmin yapmak için, bu bitkilerden bazılarını almamıza izin bile verdiler. Hemen hemen her gün dersimiz vardı. Bazı seçtiğim bitkileri sınıfa genel olarak nasıl yapılacağını anlattım, ve bu sürede bazı temel bilgilerden bahsettim, ama genellikle derslerde katılımcılar kendi seçtiği bitkiler üzerinden devam eder. Ve geri kalan çoğu zaman birebir eğitimle alakalıdır, herkesin seviyesine, neyi daha iyi alabileceğine göre. Ben oldukça keyif aldım bu eğitmenlik serüveninden, sanırım katılımcılarda benim gibi düşünüyor. Umarım : )

Ayrıca bu atölyede ki tek eğitmen ben değildim. Bize serigrafi tekniğinin temellerini öğretmek için Mexico City'deki La Esmeralda Enstitüsü'nden ‘Maestro’ Antonio Domingues’le tanışma ayrıcalığına sahip olduk. Ortaya çıkan işler, insanın keyifini yerine getirir cinsten.

Bu tur, sadece bitki resimleri ile ilgili değildi, Meksika yemeğinin inceliklerinden tutun da, birçok tarihi mekanı ziyaret etmeye kadar birçok şeyi içeriyordu. Bolca gezdik, doğasını gördük, muhteşem kaktüsler, agavalerle karşılaştık. Tabi ki agave’den yapılan Mezcal’i de içmeden geçmedik.

Gelecekteki turlara kaydolmak için Denver Botanik Bahçesi'nin web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ben belki orada olmayabilirim, ama başka bir güzel hikayelerde yer alabilirsiniz.

Facebook sayfalarında da oldukça aktifler!